YÖN. KRL. BAŞKANI VE CEO’ NUN MESAJI
Tarımsal ürün maliyetleri içinde yüzde 10-15 paya sahip olan gübreler, ürün verimini tek başına yüzde 50’den fazla arttırdıklarından tarım sektörü, gıda maddeleri fiyatları ve ülke ekonomisi üzerinde önemli bir etkiye sahiptir. Bu nedenle ülkelerin çoğu uzun vadeli çıkarlarını dikkate alarak ihtiyaçları veya hammadde kaynakları durumuna göre değişen ölçeklerde ulusal gübre endüstrilerini kurmuşlardır.
Gübre sektörünün çıktısını kullanan tek sektör tarımdır. Bu anlamda tarım sektörünün yapısı ve işleyişi iç pazara yönelik çalışan gübre sektörü üzerinde kritik öneme sahiptir. İstikrarsız ve sıklıkla politik müdahalelere maruz kalan tarım politikaları ve bu politikaların araçları, fiyat belirsizliği, yapısal sorunlar, kurumsal yapıdaki sorunlar, plansızlık, gerekli yönlendirmenin yapılmaması, çiftçinin bilgi ve becerisini geliştirme çalışmalarının yetersizliği,vb. faktörler doğrudan gübre tüketimini ve dolayısıyla sektörü etkilemektedir.
Türkiye’de gübre tüketimi yıllara göre artış göstermesine karşın yine de yetersiz düzeydedir. AB ülkelerinin oldukça gerisindedir.
Ülkemizde gübre tüketimi son on yılda durağan bir hale gelmiş ve 5 – 5.5 milyon ton arasında sabitleşmiştir. Tarımsal verimin ve dolayısıyla bitkisel üretimin artması, dünya ortalamasının oldukça altında olan birim alanda gübre tüketiminin artmasına bağlıdır. Bu değişimi sağlamak için tarımın yapısal sorunlarına çözüm bulacak tarım reformu hızla hayata geçirilmelidir.
Gübrelemenin zamanında ve gerektirdiği miktarlarda yapılmayışının, içme sularının kirlenmesine, göl ve akarsularda oksijenin azalmasına ve bitkisel ürün kalitesinin insan sağlığı aleyhinde oluşmasına neden olduğu bilinmektedir. Ancak Türkiye’de bugüne kadar, birim alanda kullanılan gübre miktarının az olmasının etkisiyle, yukarıda sözü edilen çevre kirliliğine neden olduğu tespit edilmemiştir. Tabii, bu durum bundan sonra alınacak önlemlerin gereksiz olduğu anlamına gelmemektedir. Ülkemizde gübre tüketimin arttırıcı tedbirler uygulanırken, aynı zamanda gübrelemeden doğacak çevre kirliliğini engellemeye dikkat edilmesi gereklidir. Bu noktada çiftçinin eğitimi ile yetiştirilen bitki çeşidinin ihtiyaç duyduğu miktar ve zamanda gübre kullanımını sağlamak, alınacak en etkin önlem olacaktır. Bunlara ilaveten tarım alanlarındaki sulama şekli de önemlidir. Çiftçinin kullandığı geleneksel salma sulama ile gübredeki kimyasallar yer altı sularına karışmaktadır. Bu durumda yağmurlama ve damlama sulama sistemlerin kullanılması önem arz etmektedir. Bu sistemlerde su bitki tarafından en yüksek seviyede emilmekte ve suyun yer altı sularına karışması minimum seviyede olmaktadır.
Büyüyen çiftlik ölçekleri ve birer profesyonel yönetici haline gelen çiftçiler ekonomik düşünmeyi ön plana çıkaracak, eğitimli çiftçiler kararlarını gerçeklere oturtacak ve yüksek verimli çiftlik operasyonlarını amaçlayacaklardır. Yeni ürün ve tekniklere çabuk uyum sağlayacaklar, daha karmaşık gübre kavramlarını kabul edecekler, ürün kalitesine odaklanacaklar ve daha fazla bilgi ve danışmanlık hizmeti isteyeceklerdir. Çiftçiler aynı zamanda daha profesyonel tedarikçi ve müşterilerle karşı karşıya kalacaktır. Zincirin bütün halkalarında, gübre kuruluşları, dağıtıcı, perakendeci, çiftçi ve gıda işleme sanayi, eğitim seviyesi ve rekabet artacaktır. Bunlar arasında farklı ittifaklar gözlemlenecek, gıda işleme sanayi ve gübre kuruluşları birlikte yeni gübreler ve sistemler geliştirebileceklerdir. Bu gelişme “Optimum Ekonomik Verime Doğru” gelişmeyi kuvvetlendirecek, aynı zamanda çevresel etkileri minimize etmek için “En İyi Gübre Pratiği”ni hayata geçirecektir.
Üretim ve ticaretteki kalite kontrolleri sürekli yapılmalıdır. Çevre korunması çalışmalarına ağırlık verilmelidir. Bu konuda üretim yapan işyerlerinin kimyasallarla çevreyi kirletmesinin önlenmesi için gerekli usullerin geliştirilmesi yanında gübrelerin içerdikleri maddelerin çevreye olumsuz etkilerinin de araştırılması gerekmektedir.
Sürdürülebilir tarım ve gübrelemenin çevreye zararını önlemek için doğru cins ve miktarda gübre kullanımı kritik öneme haizdir. Doğru cins ve miktarda gübre kullanımının en etkili yolu ise toprak ve bitki analizlerine dayalı uygulamalardır. Ancak ülkemizde bu şekilde yapılan gübreleme oranı kamu kuruluşları ve gübre üretici kuruluşlar ücretsiz analiz yaptığı halde çok düşüktür. Toprak ve bitki analizlerine dayalı gübreleme tüketici eğitim programının önde gelen konularından birisi olmalıdır. Yada Tarım Bakanlığı bu konuda girişimde bulunarak, tarım topraklarının analizinin yapılacağı bir sistem geliştirmelidir. Zira çiftçi ya numune almasını bilmemekte yada analize ihtiyaç duymamaktadır. Bakanlık, analiz işlemini, Tarım Havzalarının Belirlenmesi kapsamına alarak bizatihi kendisi yapabilir.
Toplumun eğitim seviyesi en düşük kesimini oluşturan tarım sektöründe, sürdürülebilir tarımın önemli unsurlarından biri olan entegre bitki besin maddesi yönetiminin yaygın olarak bilinip uygulandığı söylenemez. Tarım sektörünün büyük kısmı hala geleneksel şekilde gübreleme yapmakta, gübreyi rengine bakarak satın almaktadır. Tarım sektöründe eğitim ve yayım hizmetleri yeterli düzeye getirilmelidir
Saygılarımızla,
Ahmet Çiftçi Dr. Hasan Çiftçi
Yönetim Kurulu Başkanı Başkan Yardımcısı ve CEO